Toprak'ın Dengesi

Toprak'ın Dengesi

denge

Süreç once tanımakla başlar. Toprağımın şu anki durumu nedir? Taşlarla mı dolu, katılaşıp çoraklaşmış mı? Yoksa su içinde kalıp bataklık halini mi almış? Durumu ne kadar iyi tarifleyebilirsen, onu şekillendirmek o kadar kolay olur.

İkinci aşama neden bu halde olduğunukeşfetmektir? Zor geçen kışlardan sonra donmuş olabilir, belki nehre yakın olduğu için su basmıştır, deniz kenarındaysa tuz kurutmuş olabilir, belki yan komşu kendi tarlasındaki taşları temizleyip bizim tarlaya atmıştır, belki kuraklık vurmuştur… Bu gibi yüzlerce farklı sebep olabilir. Sebebi bulmak, çözümü bulma konusunda atılan en önemli adımdır.

Sonraki aşamalar birbiriyle daha yoğun bir ilişki içerisindedir ve sıraları kişiye ya da duruma göre değişebilir.

3. Aşama amaca karar vermektir: Toprağımla öncelikli ne yapmak istiyorum, benim için yaşamsal önceliğe sahip olan şey ne? Ama tek bir bütüncül karar almak da zorunlu değil. Birbirinden farklı amaçlar belirlenebilir. Toprağınızın bir kısmına barınak kurup bir kısmına tohum ekmek, bir kısmını da nadasa bırakmayı tercih edebilirsiniz.

Amacınıza, yani toprağınıza nasıl şekil vereceğinize karar verdikten sonra 4. aşamaya geçebilirsiniz.

Toprağınız amaçlarınıza uygun mu? Her amaç, kendi gerekliliklerini içerir. Ev yapmak istiyorsanız toprağınızın size iyi tutunacak bir temel sunması gerekir, tohum ekmek istiyorsanız, ektiğiniz bitkinin ihtiyaçlarına en uygun bileşenleri içermelidir.

5. aşama niyete karar vermektir. Toprağımın bu halinden memnun muyum? Onu değiştirmek istiyor muyum? Ya da hep kötüsünü düşünmeyelim. Şanslısınız ve toprağınız ilk andan itibaren istediğiniz gibi. Ama yine aynı soru, bu halinden memnun muyum? Onu bu halde tutmak istiyor muyum?

Cevabınız evet ise 6 aşama size bekler: Toprağımı amacıma uygun hale getirebilmek için kullanmam gereken araçlar ve yöntemler nelerdir?


Ev yapmak istiyorsanız, ama toprağınız aşırı gevşekse onu derin kazıklarla güçlendirebilirsiniz,Venedik ya da Dubai evleri gibi. Tarım yapmak, bitki yetiştirmek istiyorsunuz, ama toprağınız çok sert. ilk önce onu güçlü araçlarla kazmanız, yaşamın ona ulaşmasına aracı olmanız gerekebilir. Nil nehri çevresindeki verimli topraklarda binlerce yıldır tarım yapılabiliyorken, tarımın Avrupa’ya yayılabilmesi için karasabanın bulunması gerekmiştir. Nil demişken, toprağınız sular altındaysa onu korumak için setler inşa etmeniz gerekebilir. Sonuçta amacınız ve toprağınızın durumunu uyumlu hale getirmek sizin görevinizdir.

Bu uyumu sağladıktan sonra geriye kalan dengeyi muhafaza etmektir. Koşullar değişebilir, bu mevsim daha kurak, sonraki mevsim daha yağışlı geçebilir. Nehirler taşıp seller yaratabilir ya da hayat başka başka sürprizlerle dengemizi sarsabilir. Ancak yukarıdaki aşamaları hakkıyla yerine getirmişsek ve toprağımıza sahip çıkmaya devam ediyorsak, dengeyi yeniden sağlamamız bizim için çok da zorlu bir süreç olmayacaktır.

Unutmadan şunu da eklemeliyiz; illa ki toprağın üzerine ya da içine bir şey yapmak zorunda değilsiniz. Toprağın kendisiyle de bir şeyler yapılabilir. Su testileri, amforalar, kap kacaklar v.b. Ama değişen bir şey yok, bunun için de aynı süreçlerden geçmeniz gerekir.

Ama sakın; bu aşamalar ve süreçler gözünüzü korkutmasın. Aslında bu süreçlerin tamamı, hayat mücadelesinin ta kendisidir.

Ateşi hazırlarsın ve bir kıvılcımla yanar. Yanıp yanmadığını hemen anlarsın, ateş anlık cevap verir. Kontrolden çıkıyorsa hızla yayılır, sönmeye yüz tuttuysa eğer dumanı artar, aşamalarını sana hızlıca haber verir. Biraz dikkat edersen neyin yanlış gittiğini görürsün, hatayı bulmak nispeten daha kolaydır. Toprak zamana yayılır; alışkanlıktır, disiplindir. Toprağını her zamanki gibi hazırlarsın, görünüşte her şey yolundadır, ekersin tohumunu, tohum filizlenir ama sonra büyümemeye karar verebilir. Topraktaki eksikliği bulmak genellikle zaman alır. Çünkü doğrudan ipuçları vermez. Ancak yanlış giden şeyi gördükten sonra anlamlanır bazı şeyler. Ektiğin bitkiye bakarsın, o söyler sana hangi mineralinin eksik olduğunu.

Senin için de toprak elementini anlamak benzer bir çabayı gerektirir. Alışkanlıklarına bakarsın, gündelik rutinini gözlemlersin. Bazen bir sorun gözükmez. Senin de, kendi toprağında yeşertmeye çalıştığın amaçlarına gidip bakman gerekir. Büyümüyorsa o zaman anlarsın bir şeylerin eksik ya da fazla olduğunu. Her çiçek her toprakta büyümez. Bazen bunu da kabullenebilmek gerekir. Bazen çiçeği değiştirirsin, bazen toprağı.

Kimi zaman sorun bariz ortadadır. Toprak kaskatıysa örneğin kazman gerekir, onu gevşetmen. Bolca emek ister, bellenmek ister, sürülmek ister, çapa ister, çaba ister. Sen onu güzelleştirdikçe daha verimli hale gelir, ürün ekersen seni besler ama bir yandan da kendine bağlı hale getirir. Seni kendine hayran bırakır ama tüm zamanını da talep edebilir. Sen de kendi içindeki toprağa kazma kürek girişebilirsin ama bunun uzun süreçli ve emek isteyen bir eylem olacağını baştan kabullenmen gerekir. Yeni başlangıç heyecanıyla tüm gücünü birden harcayıp zaman geçtikçe savsaklamaya başlarsan toprağını da emeğini de ziyan edersin.

Emeğinin karşılığını aldıkça daha da çok emek vermek isteyebilirsin, hatta işin sonu toprakları işlenmeden duran insanlara yukarıdan bakmanla bile sonuçlanabilir. Her zaman ki gibi denge her zaman esastır, bazen fazla ileri gidersen, geri gitmeyi de bilmek gerekir.

soil

Toprak aceleciliği sevmez; bir tarlayı, nehri üzerine çevirip sulayamazsın. Mümkünse damla damla ister suyu, her defasında ona özel bir yağmur yağdırıyormuşsun gibi. Özen ister, farkındalık ister. Ne kadar suya ihtiyacı olduğunu doğrudan söylemez sana. Gözlemleyip öğrenmeni bekler.

Ama şunu da aklından hiç çıkarmaman gerekir, mevzuu topraksa her şeyi planlayamazsın. Zaten planlamamalısın da. Elinden geleni yapıp zamanın işini yapmasına da izin vermeyi öğrenmelisin.

Bazen toprak hevesini kırar, her şeyi planlayıp doğru yaptığını düşündüğün anda, hiç beklemediğin bir yerden hata verir. Bu noktada her şeye küsüp yılmak ya da devam etmek de toprağın sana yaptığı sınavdır.

Ateş birden harlayıp kontrolden çıktığındaki gücünü göstererek ya da söner gibi olduğunda ortalığı dumana boğarak gösterir sana kendini.
Toprak kendini zamanla yansıtır, onu öğrenirken kendini öğrenirsin.

Toprağını nasıl dengeleyeceğini sen kendin öğrenirsin ama her şeyi senin keşfetmen gerekmediğini ve bir şeyler yanlış gidiyorsa inat etmek yerine başkalarının yöntemlerini de denemenin bir zararı olmayacağını da bilmelisin. İnsanlık tarih boyu yalnızca bir yöntemde ısrar etmiş olsaydı, muhtemelen çoktan soyu tükenmiş olurdu. Aksine verimi arttırmak için hep yeni yöntemler denedi. Bazı bitkileri önce yalnız sonra beraber dikti. Bir yıl bir tür bitki, diğer yıl başka tür dikti. Baktı komşusu nadasa bırakmış toprağını ve ertesi yıl daha iyi ürün almış, gelecek sefer onu taklit etti. Bazen erken hasat etti, bazen tohuma kaçsın diye bekledi. Bazen tamamen tesadüfen gelişti olaylar, hatta talihsizlik sandığı şey talihi haline geldi. Üzüm hasadını yapamadı hastalandığı için, şans bu ya, üzümün üzerine kar yağdı, mahsülü kaybettim sanırken bambaşka bir tada ulaştığını fark etti.

root

Toprak bazen yeniliğe direniyormuş gibi görünür, kökleri derine uzanan her şeyin değişmesi bazen zaman alır, ama toprak değişmeye başladığı anda çağ değiştirir. Tuhaflık aslında tam da buradadır. Aslında toprak dönüşümün ta kendisidir. Tohum filizlenir, topraktan beslenir, ona tutunur, kök salar ve yükselir, kökleri güçlendikçe toprağı da bir arada tutar ve dış etkilerden korur, sonra yaşam döngüsünün sonuna erer, tekrar toprağa karışır. Gören gözler için nice ibretler vardır.

Kendini kaybolmuş hissettiğinde toprak sana bir ev sunar. Toprak Gaia’dır. Hayat Veren Ana’dır. Seni korur, sana bir aidiyet verir. Durup soluklanmak için mi yoksa bir ömür kalmak için mi geldiğini sorgulamaz. Sana, istediğin zaman gidebildiğin bir oda verir.

Bazen temas etmeden anlaşılmaz. Toprak sana şifa verir. Biraz toza bulanmayı, çamura batmayı, dikenlerin batmasını göze almak gerekir. Çünkü sen çaba gösterirsen toprak sana, senin kendi çölünde bir vaha sunar;taşların içerisinde çoraklıktan kavrulurken her yer, sana gül bahçeleri verir. Yeter ki sabırla emek vermesini bil.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top